çalkalamak
| |||||
çalkalamak Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmak: "Fincanını çalkalayıp çalkalayıp diker, dibinde hiç telve bırakmamacasına!"- A. İlhan. (nsz) İçinde bir şey bulunan bir nesneyi sarsarak sallamak: "Kahvelerde zar çalkalayan avuçlar görüyorum."- Y. Z. Ortaç. Bir şeyi içinden su çarparak geçirmek yolu ile temizlemek: "Tabakları çalkalamak. Bardakları çalkalamak. Ağzını çalkalamak."- . Tahılı sarsarak kalburdan geçirmek, elemek. (nsz) Vücudun göbek, kalça vb. yerini sürekli oynatmak: "Aşağıdan yavrum, aşağıdan diye göbek çalkalıyordu."- O. C. Kaygılı. Kuluçka yumurtalarını çevirmek. Sağlığının bozulmasına yol açmak. "çalkalamak" nasıl hecelerine ayrılır çal-ka-la-mak İlgili Kelimelerçalkalamaçalkamak | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |