çivilemek
| |||||
çivilemek Bir şeyi bir yere çivi ile tutturmak, mıhlamak. Aynı noktaya sürekli olarak bakmak: "Duvara sırtını verip çömeldi. Gözünü hamamcının geleceği yola çiviledi."- A. Sayar. (-i), mecaz Vurmak, öldürmek. (-e), mecaz Olduğu yerde hareketsiz bırakmak: "Maçın sonuna kadar sanki koltuğuna çivilemişler, hiç kımıldamıyor."- A. İlhan. mecaz Sabitleştirmek, kesin olarak yerleştirmek: "Adamı dışarıya çekerken bir cümleyi zihnine çiviler gibi yerleştirdi."- A. Gündüz. "çivilemek" nasıl hecelerine ayrılır çi-vi-le-mek İlgili Kelimelerçivileme | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |