akıntı
| |||||
akıntı Akma işi: "Musluğun akıntısı bir türlü kesilemedi."- . Havanın veya suyun herhangi bir yöne doğru yer değiştirmesi, akım, cereyan: "Bataklıklardan kurtulduktan sonra, akıntıyı takip ederek bir köye giriyordum."- Ö. Seyfettin. Eğiklik, eğim, meyil: "Bu damın akıntısı az gelmiş."- . Çam türü ağaçlarda bulunan reçinenin eriyerek akması olayı. Sıvı yapıştırıcıların ağaç yüzeylerine gereğinden çok sürülmesi ile oluşan durum. tıp (***) Hastalık sebebiyle vücudun herhangi bir yerinden sulu madde akması: "Ertesi sabah, sol kulağımda ağrı ile beraber akıntı başladı."- R. N. Güntekin. "akıntı" nasıl hecelerine ayrılır a-kın-tı İlgili Kelimelerakıntı bilimciakıntı çağanozu akıntılı akıntısız anaforlu ayna cereyanlı deli ırmak kuru pil yedekçi yedekte çekmek | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |