aldırmak
| |||||
aldırmak Alma işini yaptırmak: "Söyledim, söyledim, bir urgan aldıramadım."- N. Cumalı. (-i, -e) Getirtmek: "Ne yaptı yaptı, nişanlısını oraya aldırdı."- C. Uçuk. Vücuttan herhangi bir parçayı veya organı sağlık sebebiyle çıkarttırmak: "Bademcik aldırmak. Çocuk aldırmak."- . (-e) Önem vermek, değer vermek: "Felsefenin teorik olan kısmına pek aldırmaz."- N. Araz. (-den) Başkasına kaptırmak: "Elimden aldırdım gül yüzlü yâri / Ben bir daha buldum ellere nispet"- Emrah. (-i, -e) Sığdırmak: "Bunca eşyayı bu küçücük eve nasıl aldırdınız."- . "aldırmak" nasıl hecelerine ayrılır al-dır-mak İlgili KelimelerALDIRMA | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |