aldatmak
| |||||
aldatmak Beklenmedik bir davranışla yanıltmak: "Ama bu münferit hayranlıklar aldatmamalı bizi."- C. Meriç. Karşısındakinin dikkatsizliğinden, ilgisizliğinden yararlanarak onun üzerinden kazanç sağlamak: "Üç defadır bu yezit beni aldatıyor."- B. Felek. Birine verilen sözü tutmamak: "Arkadaş bizi aldattı, toplantıya gelmedi."- . Yalan söylemek. Bir şeyin görünürdeki durumu, o şeyin niteliği bakımından yanlış bir kanı vermek: "Dekor, tarihî esvap gözleri aldatıyor."- Y. K. Beyatlı. Ayartmak, kötü yola sürüklemek, baştan çıkarmak, iğfal etmek: "Genç kızı aldatmak için dil dökmeye başlamıştır."- P. Safa. Karı ve kocadan biri eşine sadakatsizlik etmek, ihanet etmek. Oyalamak, avutmak. "aldatmak" nasıl hecelerine ayrılır al-dat-mak İlgili Kelimeleraldatmaatlatmak baymak düdüklemek hile yapmak iğfal etmek iş etmek kandırmak kayışa çekmek kazık atmak keçe külah etmek mantarlamak tezgahçı uyutmak | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |