artık
| |||||
artık Bir şey harcandıktan sonra artan bölümü: "Kumaş artığı."- . Kalan veya artan bölüm: "Dibinde bir yudumluk kararmış çay artığı vardı."- Y. Atılgan. sıfat İçildikten, yenildikten veya kullanıldıktan sonra geriye kalan. sıfat Daha çok, daha fazla. zarf (a'rtık) Bundan böyle, bundan sonra: "Artık onlar en lüks gazino ve barlara gidiyorlar, gecelerini oralarda geçiriyorlardı."- T. Buğra. müzik Büyük ve tam aralıkların yarım ses artmış hâli. "artık" nasıl hecelerine ayrılır ar-tık İlgili Kelimelerartık günartıklama ayağa düşmek bakiye bundan böyle çıktı gözü görmez olmak kenara çekilmek memeden kesmek sabrı taşmak (veya tükenmek) seneikebise son şimdi ümidini kesmek yerinde yeller esmek | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |