açılmak
| |||||
açılmak Açma işine konu olmak: "Kasabada bir çırçır fabrikası açılmış."- A. Ümit. Renk koyuluğunu yitirmek: "Perdenin rengi açıldı."- . Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak: "Ateşi düşünce hasta açıldı."- . Denizde kıyıdan uzaklaşmak. Sıkılması, çekinmesi, tutukluğu kalmamak. Kuruluşlar ilk kez veya yeniden işe başlamak. İşini gereğinden veya götürebileceğinden geniş tutmak. Genişlemek, bollaşmak: "Ayakkabısı açıldı."- . Delinmek, yırtılmak: "Pantolonun dizleri açıldı."- . Sis, karanlık, duman vb. dağılmak, yoğunluğunu yitirmek: "Belki hava açılıyor."- R. H. Karay. Gereken güce ulaşmak: "Araç uzun yolda açıldı, hızı arttı."- . (-e) Sırrını, üzüntüsünü, sorunlarını birine söylemek: "Hiç kimseye açılmayarak yaşadığım bu altı ay beni bitirdi."- P. Safa. (-e) Kapı, yol vb. geçit vermek: "Yol açılmış, biriken vasıtalar sel hâlinde akmaya başlamıştı."- H. Taner. Yüzerken kıyıdan uzaklaşmak: "Ben yüzerken biraz fazla açıldım, kendimi Vardar'ın kuvvetli bir akıntısına kaptırdım."- Y. K. Beyatlı. mecaz Ayrıntıya girmek. "açılmak" nasıl hecelerine ayrılır a-çıl-mak İlgili Kelimeleraçılmainhilal etmek | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |