ağırlık
| |||||
ağırlık Ağır olma durumu: "Taşın ağırlığı."- . "Yükün ağırlığı."- . Terazilerde tartma işi yapılırken bir kefeye konulan nesne. Değerlendirmelerde herhangi bir konu veya evreye, olağanın üzerinde ve belli oranda tanınan değer. Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum: "Havanın ağırlığı."- . Uykudayken gelen ve insana boğulur gibi bir duygu veren durum. Yük, külfet: "Bütün ailenin ağırlığı omuzlarındadır."- . Takı: "Kadın bütün ağırlığını takıp düğüne gitti."- . Sorumluluk: "Bu işin ağırlığını tek başıma yüklendim."- . Etki, baskı, güçlük. Dikkati ve önemi bir şey üzerinde yoğunlaştırmak: "Şimdi bütün ağırlığı reklama vermeli."- A. İlhan. halk ağzında Çeyizini düzmek için damadın geline verdiği para, kalın (II). mecaz Sıkıntı. mecaz Ağırbaşlılık: "Çocuğa yıllar geçtikçe bir ağırlık geldi."- . mecaz Değerli olma durumu: "Hediyenin ağırlığı."- . mecaz Uyuşukluk ve gevşeklik durumu: "Beynime bir ağırlık peyda olmuştu."- A. Gündüz. askerlik Orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleri: "Akşama doğru, ağırlığın başında bezgin neferlere iş gördürmeye uğraşıyordum."- F. R. Atay. fizik Yer çekiminin, bir cismin molekülleri üzerindeki etkisinin oluşturduğu bileşke, gravite. spor Güreş, boks, halter, judo vb. spor dallarında, sporcuların kilolarına göre girdikleri kategori. "ağırlık" nasıl hecelerine ayrılır a-ğır-lık İlgili Kelimelerağır basmakbaskül bastırık denk etalon fire gravite kantar metroloji ölçü bilimi sıklet tartı teknik üniversite yüklülük | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |