basmak
| |||||
basmak Vücudun ağırlığını verecek bir biçimde ayak tabanını bir yere veya bir şeyin üzerine koymak: "Bastığın yerlerde güller açtı, sarıldı ayaklarına."- C. Külebi. Küçük çocuklar ayakta durabilmek. Bir şeyi, üzerine kuvvet vererek itmek: "Motor çalıştıktan sonra debriyaja basarsınız."- H. E. Adıvar. (-i, -e) Sıkıştırarak yerleştirmek: "Peyniri küpe basmak."- . (-i) Bası işi yapmak, tabetmek. (-i, nsz) Örtmek, bürümek, kaplamak: "Yollarını ot basmış, çamları yükselip saçaklarına el atmış olan bu büyük köşk."- M. Ş. Esendal. (-i, -e) Bir şey üzerinde kalıp, mühür vb.yle iz yapmak: "Şuraya başparmağını bas, dediler, ben de bastım."- S. F. Abasıyanık. (-i) Baskın yapmak: "Ölen kızın intikamını almak için köyü basıp yakmış."- E. İ. Benice. Bir kimse bir yaşa girmek: "On dokuz yaşına yeni basmış, ürkek ve utangaç bir kızdım."- A. Erhat. (-i, nsz) Duman, sis vb. çevreyi kaplamak, çökmek: "Şehri akşamüstü sis basmıştı."- S. F. Abasıyanık. (-i, nsz) Basınç yaparak sıvı ve gazları itmek: "Pompa bozulmuş, suyu basmıyor. Otomobilin lastiğine hava basmak."- . (nsz) Kümes hayvanları kuluçkaya yatmak. (-i) Uygunsuz vaziyette yakalamak. (nsz), mecaz Bir şeyin etkisinde kalıp eziklik, üzüntü ve ağırlık duymak: "Yüreğinin acısını duyuyordu. Sıkıntı basmış, terlemeye başlamıştı. İzin istedi."- Y. Z. Bahadırlı. "basmak" nasıl hecelerine ayrılır bas-mak İlgili Kelimelerbasmabasmakalıplaşma basmakalıplaşmak basmakalıplık beylik çökmek klişe sloganvari stereotip tabetmek | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |