bastırmak
| |||||
bastırmak Basma işini yaptırmak: "Çok güçlüydü, bastırdı, omuzlarını yatağa yapıştırdı âdeta."- T. Dursun K. Zararlı bir olayı önlemek: "Yangını bastırmak."- . Durdurmak: "İsyanı bastırmak."- . Üstünlüğünü göstermek: "Şişman, kısa boylu bir yüzbaşı usulsüzlükte, şarlatanlıkta, inatta hepimizi bastırıyor."- Ö. Seyfettin. Bir kumaşın kenarını kıvırıp dikmek. Gidermek: "Heyecanını bir türlü bastıramıyor."- N. Araz. Hemen söylemek: "Cevabı bastırdı."- . (nsz) Ansızın birinin yanına gitmek: "Ama bir evi tek başına çeviren, o evin düzeninden sorumlu kadınlar ansızın bastıran konuktan her zaman tedirgin olurlar."- O. Rifat. (nsz) Birdenbire gerçekleşmek ve pek çok etki göstermek: "Kış bastırdığında bu sıcağa rahmet okursunuz."- A. Kulin. (-e) Baskı yapmak, üzerine iyice düşmek: "Köyün ihtiyarları da Feyziye'nin babasına bastırmışlar, onları bağışlatmışlar."- E. Bener. halk ağzında Kümes hayvanlarını kuluçkaya yatırmak. "bastırmak" nasıl hecelerine ayrılır bas-tır-mak İlgili KelimelerBASTIRMA | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |