bağlanmak
| |||||
bağlanmak Bağlama işine konu olmak: "Ceviz ağacının bir dalına bağlanmış salıncak, hafif hafif kıpırdanıyordu."- O. Pamuk. Sevmek, içten bağlı olmak: "Ona bağlandığım kadar / Hiçbirine bağlanmadım / Sade kadın değil, insan"- O. V. Kanık. Yalnızca belli bir işle uğraşmak. (nsz) Bir şey bir kimseye ayrılmak, tahsis edilmek: "Gülseren Abla yiğit kadın, Yıldırım'ın ölümünden sonra, bağlanan emekli maaşını kabul etmedi."- A. Ümit. Sözle veya yazılı olarak bir şeye bağlanmak, angaje olmak. (nsz), mecaz Beklenen şey elde edilmez olmak. "bağlanmak" nasıl hecelerine ayrılır bağ-lan-mak İlgili Kelimeleralışmakangaje olmak BAĞLANMA bent olmak gözü bağlı olmak intisap etmek | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |