baş TÜRKÇE SÖZLÜK - BAŞ - baş
Ana sayfa


baş
  • SÖZLÜK ANLAMI

  • İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser:
    "Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı."- N. Cumalı.

    Bir topluluğu yöneten kimse:
    "Cumhurbaşkanı devletin başıdır."- Anayasa.

    Başlangıç:
    "Hafta başı. Ay başı. Yılbaşı. Satır başı."- .

    Temel, esas:
    "Gücün, erdemliğin, bilimin, her şeyin başı paradır, para."- H. E. Adıvar.

    Arazide en yüksek nokta:
    "Dağın başı. Tepenin başı."- .

    Bir şeyin genellikle toparlakça ucu:
    "Avucumuzun içinde sakladığımız sigaraların yanmış ucu ile fitillerin başını yaktık."- F. R. Atay.

    Bir şeyin uçlarından biri:
    "Merdiven başında beni çağırdı."- A. Kutlu.

    Kasaplık hayvanlarda ve bazı yiyeceklerde adet:
    "Yirmi baş koyun. On baş sığır. Üç baş soğan."- .

    Para değiştirirken verilen veya alınan üstelik, sarrafiye.

    Bir şeyin yakını veya çevresi:
    "Güzel bir sonbahar havasında şair, havuz başına uzanır gibi oturmuş, güneşleniyordu."- A. Kabaklı.

    "Önem veya yönetim bakımından ileride olan, en önemli, en üstün" anlamlarında birleşik kelimeler yapan bir söz:
    "Başbakan, başçavuş, başhekim, başkent, başöğretmen, başpehlivan, başrol, başsavcı."- .

    Güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş derecenin en yükseği:
    "Başa güreşmek."- .

    denizcilik Deniz teknelerinde ön taraf.

    Çıban.

    "baş" nasıl hecelerine ayrılır
    baş



    İlgili Kelimeler

    abece
    abramak
    acayipleşmek
    acıma
    acımak
    acınmak
    ad durumu
    adımını geri atmak
    ağyar
    akamet
    akamete uğramak
    aklı başka yerde olmak
    aklına uymak
    aldırmak
    alıntı
    alıp başını gitmek
    Allah ecir sabır versin
    almak
    altın adam
    anaç
    androsefal
    angaryacı
    anorak
    antet
    antetli
    ANTETSİZ
    antre
    arada çıkarmak
    arkasını getirememek
    arpalık
    asalak
    asi
    asilik
    askıntı
    askıntı olmak
    aşılamak
    aşırma
    aşırmacı
    aşırmacılık
    aşırmak
    atlatmak
    avcı
    ayağına dolanmak (veya dolaşmak)
    ayağını denk almak
    ayağını kesmek
    ayaklanma
    ayakları üstünde durmak
    ayartı
    ayartıcı
    ayartmak


    Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri
    Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri |

    Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı,
    dizinler halinde 120.000 türkçe kelime içinde gezme ve arama
    ayrıca anlam girebilme imkanı, geniş kapsamlı türkçe sözlük


    ©2005 birsozluk.com

    4,003906E-02