boşluk
| |||||
boşluk Oyuk, çukur, kapanmamış yer. Boş olan yer: "Utanmadan bıraktığı sakalında güve yeniği gibi boşluklar vardı."- İ. O. Anar. Kesinti, kopukluk. Boş geçen süre: "Bu boşluktan sıkılıyorum."- . Eksiklik, yoksunluk duygusu: "Bağlama telleri, tef zilleri ses verdikçe duvarlarda moda dergilerinin boşlukta kalan orta sayfalan süs fenerleri gibi bir o yana, bir bu yana döndü."- L. Tekin. mecaz Boş olma durumu: "O günden bugüne olanları hatırladıkça insan ister istemez bu türlü çabaların hiçliğini, boşluğunu düşünmek zorunda kalıyor."- R. H. Karay. "boşluk" nasıl hecelerine ayrılır boş-luk İlgili Kelimelerantenelektromanyetik dalgalar gedik madde | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |