İçine girecek şeyin boyutlarından daha büyük veya geniş olan, dar karşıtı: "Bol zamanıma yetişti de ben onu böyle şımarık büyüttüm."- P. Safa. Nicelik bakımından olağandan veya alışılandan çok, kıt karşıtı: "Demek ki zeytinin bol ve ucuz olduğu bir yerdeymiş."- B. Felek. Özel bir cam içinde likör, şarap, meyve ve maden suyu karıştırılarak hazırlanan içki. "bol" nasıl hecelerine ayrılır bol
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, dizinler halinde 120.000 türkçe kelime içinde gezme ve arama ayrıca anlam girebilme imkanı, geniş kapsamlı türkçe sözlük