bulanık TÜRKÇE SÖZLÜK - BULANıK - bulanık
Ana sayfa


bulanık
  • SÖZLÜK ANLAMI

  • Muş iline bağlı ilçelerden biri.

    Bulanmış olan, duru olmayan:
    "Koltuğuna oturdu, Haliç'in bulanık sularına daldı."- F. R. Atay.

    Bulutlu, kapalı (hava).

    Açık seçik görünmeyen, net olmayan:
    "Bulanık görüntü."- .

    Donuk, anlamsız, fersiz (bakış):
    "Dimdik oturuyor, bulanık ve ıslak gözlerle ona bakıyordu."- P. Safa.

    mecaz Niteliği tam anlaşılmayan:
    "İzmir-Bursa yolculuğundan dönüşümde ben böyle bulanık bir politika havası içinde bulmuştum."- Y. K. Karaosmanoğlu.

    zarf Bulanmış, duru olmayan bir biçimde:
    "Bir musluğu açtığınız zaman bile su, evvela bulanık gelir"- N. F. Kısakürek.

    "bulanık" nasıl hecelerine ayrılır
    bu-la-nık



    İlgili Kelimeler

    bulanıklaşma
    bulanıklaşmak
    bulanıklaştırılma
    bulanıklaştırılmak
    bulanıklaştırma
    bulanıklaştırmak
    bulanıklık
    bulutlu
    duru
    gözü bulanmak
    tütsülü


    Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri
    Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri |

    Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı,
    dizinler halinde 120.000 türkçe kelime içinde gezme ve arama
    ayrıca anlam girebilme imkanı, geniş kapsamlı türkçe sözlük


    ©2005 birsozluk.com

    0,0234375