dar
| |||||
dar İçine alacağı şeye oranla ölçüleri yetersiz olan, geniş ve bol karşıtı: "Bütün gece eski kentin dar sokaklarında dolaştım."- A. Ağaoğlu. Genişliği az veya yetersiz olan, ensiz, mikro: "Sahilleri kucaklayan tatlı meltemler, bu mahallenin dar sokaklarından geçmiyordu."- S. Derviş. Az, elverişsiz, sınırlı: "Dar ve alıştığımız çerçeve içinden çıkmak bizi şaşırtacağı için onu istemeyiz."- A. H. Çelebi. Sıkıntılı: "Dar bir gün gelmiş birinden üç beş kuruş almışım, ne çıkar!"- M. Ş. Esendal. mecaz Yetersiz: "Dar düşünce. Hayali dar."- . zarf Güçlükle, ucu ucuna, ancak: "En sonra, pek çok sıkılan çocukların zoru ile akşam altı postasına dar yetiştiler."- M. Ş. Esendal. İdam mahkûmlarını asmak için dikilen direk. Yurt. Ev. "dar" nasıl hecelerine ayrılır dar İlgili Kelimelerabraadını ağzına almamak aforoz aforoz etmek akdarı alan talan etmek alan talan olmak anlam genişlemesi berbat brüt burnunun ucundan ötesini (veya ilerisini) görmemek çekmek dar darına dar gelirlilik dar görüşlülük dar hat dar kafalılık dar vakit daraç daralabilme daralabilmek DARALIŞ daralıverme daralma daralmak daraltabilme daraltabilmek DARALTI daraltılabilme daraltılabilmek daraltılış daraltılma daraltılmak daraltış daraltıverme DARALTMA daraltmak daralttırma daralttırmak darasız daraş darbeci darbecilik darbeleme darbetme darbukacı darbukacılık dargın dargınlaşma dargınlaşmak | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |