dava
| |||||
dava Korunmanın bir hüküm ile sağlanması için yargı organlarına başvurma. Sav: "Erkekler davalarını hanımlar kadar hararetle müdafaa edememişlerdir."- H. C. Yalçın. mecaz Sorun: "O kırkyıllık davada beyhude akıntıya kürek çekmişiz."- Y. K. Beyatlı. mecaz Ülkü: "Ankara'nın bırakılışını Türkiye'nin ve davanın bırakılışı sayanlar vardı."- T. Buğra. argo Sevgili. "dava" nasıl hecelerine ayrılır da-va İlgili Kelimelerdava (veya davayı) yitirmekdava vekilliği davacı davacı olmak davacılık davalaşma davalı davalık duruşma gün atmak hak haklı haklı bulmak haklı çıkmak haklı olmak haksız HILTAR istinabe kaleyi içinden fethetmek karara kalmak kırkı kırkıcı kırkım mahkeme kararı mahkemeye vermek müdahil müddei müddeialeyh savlayıcı sürekçi tezkereci tuzla | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |