dağılmak
| |||||
dağılmak Toplu durumdayken ayrılıp birbirinden uzaklaşmak: "Zaten arkadaşlarımın her biri bir yana dağılmıştı,"- A. Ümit. Değer ve birimler belli etkenlerle, oranlı olarak bölünmek. Parçalanarak yayılmak, ufalanmak: "Kentin eski merkezindeki evler kendiliğinden yıkılıyor, bahçe duvarları dökülüp dağılıyordu."- A. Kutlu. Karışık duruma gelmek, düzeni bozulmak: "Siyah saçları hare hare suyun yüzüne dağıldı."- C. Uçuk. mecaz Birliği, beraberliği bozulmak: "Golü yiyince takım dağıldı. Babanın ölümünden sonra aile dağıldı."- . mecaz Bir topluluğun, kuruluşun varlığı son bulmak, fesholunmak, münfesih olmak. mecaz Yavaş yavaş kaybolmak, yok olmak. "dağılmak" nasıl hecelerine ayrılır da-ğıl-mak İlgili Kelimelerbozulmakçözülmek dağılma infisah etmek inhilal etmek münfesih olmak perişan olmak savrulmak tarumar olmak yalpa vurmak | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |