derinlik
| |||||
derinlik Bir şeyin dip tarafının yüzeye, ağza olan uzaklığı. fizik Bir cismin en ve boy dışındaki üçüncü boyutu: "Su baskısı derinlikte santimetre başına yüz ton ağırlığında olunca, ona beş santimetre kalınlığında da olsa cam mı dayanır?"- Halikarnas Balıkçısı. Bulunulan yere göre uzakta olan yer: "Çıplak ayaklarımla kuyunun derinliklerine doğru iniyorum, iniyorum."- A. Ağaoğlu. mecaz Bir konunun veya durumun özü: "Ben şiir yazmayı, resim yapmayı, derinliklerde söyleşmeyi seven Sadri Alışık'ı da tanıdım."- S. İleri. mecaz En duyarlı nokta: "Ta yüreğinin derinliklerinden gelen ağlama sesi."- Y. K. Karaosmanoğlu. mecaz Karanlık, bilinmeyen dönem: "Tarihin derinliklerine saklanmış olan gerçekler..."- . askerlik Yanaşık veya dağınık düzende bulunan bir birliğin en ileride olan kısmının başından, en geride bulunan kısmının sonuna kadar olan uzaklık: "Beş, altı yüz metre derinliği olan bir topçu müfrezesini yanlayıp geçmek epeyce zormuş."- A. Gündüz. ekonomi, ticaret Borsada az sayıda hisse senedinin el değiştirmesi. "derinlik" nasıl hecelerine ayrılır de-rin-lik İlgili Kelimelerbatimetrebatimetri | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |