dikmek
| |||||
dikmek Bir cismi dik olarak durdurmak: "Bir yere direk dikmek."- . Yetiştirmek için bir bitkiyi toprağa yerleştirmek: "Boş toprağa bir koru dikseniz otuz yılda gölge verir."- F. R. Atay. (-i) Bardak, kadeh, testi vb. kapların içindekini bir çırpıda, bir solukta içmek: "Doldurmasıyla kadehini dikmesi, gözünü kırpmadan tek yudumda devirmesi bir oluyor."- A. İlhan. Beklemek için birini bir şeyin başına getirmek: "O günden sonra kapıya diktiği bir bekçiye iş çıkışları işçilerin üstlerini arattı."- L. Tekin. Top, taş vb.ni dikine havaya atmak. Yapı kurmak, inşa etmek. spor Top vb.ni oyun alanında belirli bir yere koymak: "Oyuncu topu penaltı noktasına dikti."- . Biçilmiş veya yırtılmış kumaş, deri, yara vb.ni iğneye geçirilmiş iplikle tutturmak: "Giysi dikmek."- . "dikmek" nasıl hecelerine ayrılır dik-mek İlgili Kelimelerdikmerekzetmek | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |