dip
| |||||
dip Oyuk veya çukur bir şeyin en alt bölümü: "Denizin dibinde oltanın ucu, etrafında izmaritler oynaşıyor."- A. Ümit. Taban: "Tencerenin dibi."- . Dikili duran bir şeyin yerle birleştiği nokta ve çevresi veya bir şeyin yanı başı: "Erkeklerin hepsi duvar dibindeydiler şimdi."- A. Kulin. Kapalı bir yerin kapıya göre en uzak bölümü: "Karagöz perdesinin karşısına dizilmiş koltuklardan en diptekine oturdu."- A. İlhan. halk ağzında Arka, kıç: "Hepsi de tavuğun dibinden sabah sabah çıkmış, taptazedir."- E. E. Talu. "dip" nasıl hecelerine ayrılır dip İlgili Kelimelerboş kile dipsiz ambarçalkantı sacı derin dip balıkçılığı dipçikleme dipçiklemek dipçikleniş dipçiklenme dipçiklenmek dipçikletme dipçikletmek dipçikleyiş dipçikli DİPLEME diplomalı diplomasız diplomasızlık diplomatça diplomatik diplomatik dil diplomatik yol diplomatlık haşiye icazet icazet almak icazetname kök protokol sondalama sondalamak şehadetname | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |