dolgun TÜRKÇE SÖZLÜK - DOLGUN - dolgun
Ana sayfa


dolgun
  • SÖZLÜK ANLAMI

  • Dolarak biçimi yuvarlaklaşmış:
    "Dolgun yastık."- .

    Şişmana yakın, balıketinde:
    "Dolgun karnını güçlükle taşıyan genç bir kadın gelip oturdu."- B. Felek.

    Çok, bol, fazla, yüksek (ücret, para vb.):
    "İlk işi babasını memnun etmek için ona dolgun bir maaşa geçtiğini yazmak olmuş."- A. Ş. Hisar.

    Şişkin:
    "Sigaradan sararmış dişleriyle dolgun dudaklarını kemiriyor."- A. Ümit.

    mecaz Öfke, kızgınlık, kırgınlık vb. duygularla dolu:
    "Müftüye karşı adamakıllı dolgundu."- R. N. Güntekin.

    mecaz Birbirine uyan, uyum gösteren:
    "Atasözleri, çoğu zaman dolgun kafiyelere yaslanıyorlar."- B. R. Eyuboğlu.

    "dolgun" nasıl hecelerine ayrılır
    dol-gun



    İlgili Kelimeler

    bıngıl bıngıl
    dolgun maaş
    dolgunlaşma
    dolgunlaşmak
    dolgunlaştırma
    dolgunlaştırmak
    dolgunluk
    etli
    etli canlı
    fıstık gibi


    Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri
    Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri |

    Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı,
    dizinler halinde 120.000 türkçe kelime içinde gezme ve arama
    ayrıca anlam girebilme imkanı, geniş kapsamlı türkçe sözlük


    ©2005 birsozluk.com

    2,099609E-02