donmak
| |||||
donmak Sıvı, soğuğun etkisiyle katı duruma gelmek, buz tutmak. Yaşamını yitirmek, soğuktan ölmek: "Donmak üzere olan insanların tatlılığını içimde duymaya başladım."- S. F. Abasıyanık. Çok üşümek. Bitki soğuktan zarar görmek, yararlanılmaz duruma gelmek. Kimyasal bir etki ile katılaşmak: "Çimento ve alçı çabuk donar."- . fizik Eriyik durumda bulunan bir metal katı duruma geçmek. mecaz Beklenmedik bir durum karşısında birden hareketsiz kalmak: "Salonun içinde kimse kımıldayamadı. Hepsi olduğu yerde dondu. Taş kesildi."- Ö. Seyfettin. mecaz Gelişmemek, yeniliklere açık olmamak: "Bütün kafaların donmuş, taşlaşmış olmasını istiyorlar."- Ç. Altan. "donmak" nasıl hecelerine ayrılır don-mak İlgili Kelimelerdon çekmekdonma | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |