dövmek
| |||||
dövmek Tokat, yumruk, tekme vurarak canını acıtmak: "Harp Divanına vermeden önce, şurada kemiklerini kırıncaya kadar bir dövsem!"- H. E. Adıvar. Çamaşır, halı vb.ni tokaç, sopa gibi şeylerle vurarak temizlemek. (-de) Bir şeyi toz durumuna getirmek için ezmek: "Döveçte karabiber dövmek."- . Ezmek. Çırpmak. Ateşte ısıtılarak yumuşatılmış bir madeni, vurarak istenilen biçime getirmek: "Demiri tavında dövmeli."- . Topa tutmak: "Gemi kaleyi dövdü."- . Çarpmak, sertçe dokunmak: "Ayakları ile suyu dövüp ürküttüğü balığı gagası ile havalandıran beyaz pelikan."- S. F. Abasıyanık. (nsz) Davul vb. çalmak, vurmak. "dövmek" nasıl hecelerine ayrılır döv-mek İlgili Kelimeleraraya almakbenzetmek dayak atmak dövme girişmek hırpalamak işini görmek kötek atmak (veya çekmek) marizlemek paralamak silkelemek sopa atmak (veya çekmek) tozunu almak (veya atmak veya silkelemek veya silkmek) | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |