fark etmek
| |||||
fark etmek görmek, seçmek: "Boğaz'ın sisle kaplı olduğunu ancak ön güvertede bir yer bulup oturunca fark etmişti."- A. İlhan. anlamak, sezmek: "Öç almanın fırsatını yakalamış gibi konuştuğunu fark etti."- T. Buğra. değişmek, başkalaşmak. ayırt etmek: "Konuşma kesilmiyor, şimdi yabancı sesleri daha iyi fark etmekteyim."- R. H. Karay. İlgili Kelimelergöz ucuyla görmek | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |