gölgelenmek
| |||||
gölgelenmek Gölgeli duruma girmek: "Cuma'nın yüzü gölgelenip alnı kırışıyor."- A. Ümit. mecaz Buğulanmak: "Gözleri, ender görülen bir acıyla gölgelendi."- Halikarnas Balıkçısı. mecaz Değerinin bilinmesi engellenmek: "Gerçekçi olmayışı yüzünden, bugün bize tarihî gaf olarak görülen atılımlarla, bu çizgi hayli gölgelenmiştir."- H. Taner. "gölgelenmek" nasıl hecelerine ayrılır göl-ge-len-mek İlgili Kelimelergölgelenme | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |