girmek
| |||||
girmek Dışarıdan içeriye geçmek: "Birlikte kiliseden içeri giriyoruz, ben topallıyorum."- A. Ağaoğlu. Sığmak: "Elim bu eldivene girmiyor."- . Katılmak, iltihak etmek: "Bugün edebiyat imtihanına girdim."- Y. Z. Ortaç. Almak, fethetmek: "Ordularımız İstanbul'a girdiler."- M. Ş. Esendal. İncelemek, ayrıntılara inmek. Girişmek, başlamak: "Kaçırdım gene ipin ucunu, bir türlü konuya giremiyorum."- N. Ataç. Bulaşmak: "Koyunlara kelebek hastalığı girdi."- . (nsz) Zaman anlamlı kavramlar için gelmek: "İlkbahar girdi."- . (nsz) Ağrı, sancı başlamak, saplanmak. Yeni bir duruma geçmek, dönüşmek: "Göğün morlaşan kenarı eriyor, menekşe rengine giriyordu."- Ö. Seyfettin. İyice anlamak, iyice bilmek. Kavgaya tutuşmak. Başlamak. Erişmek, ulaşmak: "Yirmisine girdi."- . Bir şeyin yapımında, birleşiminde yer almak. Yazılmak, başlamak: "Okula girdi."- . Yemek yemek. "girmek" nasıl hecelerine ayrılır gir-mek İlgili Kelimelerayak atmakayak basmak girme hulul etmek intisap etmek kaçmak sokulmak | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |