hacet
| |||||
hacet Herhangi bir şey için gerekli olma, gereklilik, lüzum: "Bu kadar külfete hacet yok."- . Tanrı'dan yerine getirilmesi beklenen dilek: "Bu devri yüz defa yapabildiniz mi, mutlaka her hacetiniz de yerine gelir."- Y. K. Karaosmanoğlu. İdrar veya dışkı. İhtiyaç duyulan şey, gerekli şey: "Zile basacaktı, hacet kalmadı."- R. H. Karay. "hacet" nasıl hecelerine ayrılır ha-cet İlgili Kelimelerhacet penceresi | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |