incelmek
| |||||
incelmek İnce duruma gelmek: "Sahnede siyah organtin tuvaletiyle beli incelmiş, göğsü kabarmış."- R. H. Karay. Zayıflamak: "İstasyonda mavi gözleri solmuş, incelmiş bir nefer Hasan'ı karşıladı."- H. E. Adıvar. Sıvı, koyu durumdan akışkan duruma gelmek, akışkanlığı artmak. mecaz Davranışları incelik kazanmak, kibarlaşmak: "Avrupa görmüş, incelmiş bir delikanlıya kızların nasıl içi gitmesin."- H. Taner. "incelmek" nasıl hecelerine ayrılır in-cel-mek İlgili Kelimelerincelme | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |