kütük TÜRKÇE SÖZLÜK - KÜTÜK - kütük
Ana sayfa


kütük
  • SÖZLÜK ANLAMI

  • Kalın ağaç gövdesi:
    "Etrafına gölge salmayan, yemiş vermeyen hangi kütük baltadan kurtulur?"- H. E. Adıvar.

    Kesilmiş ağaç gövdesi:
    "Kenara iri zeytin kütükleri istif edilmişti."- R. H. Karay.

    Kesimden sonra ağaç gövdesinin toprakta kalan bölümü:
    "Çamlıkları yarıyoruz, ağaçların kütüklerinden atlıyoruz, ne bir köy ne bir ses var."- M. Ş. Esendal.

    Asma fidanı:
    "Kütüklerin üstündeki koruklara otlar tırmanan bahçeyi bir daha geçiyoruz."- F. R. Atay.

    Resmî kayıt defteri, ana defter.

    Nüfus kütüğü.

    bilişim Bir arada işlenen ve birbirleriyle ilgili olan kayıtların tümü.

    madencilik Kütük demir.

    mecaz Görgüsüz, kaba kimse:
    "Biraz sonra bizim kütük kanepenin üstüne oturmuş, ayaklarıyla yerdeki yaprakları eziyordu."- H. E. Adıvar.

    "kütük" nasıl hecelerine ayrılır
    kü-tük



    İlgili Kelimeler

    fişeklik
    kütük
    kütükleşme


    Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri
    Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri |

    Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı,
    dizinler halinde 120.000 türkçe kelime içinde gezme ve arama
    ayrıca anlam girebilme imkanı, geniş kapsamlı türkçe sözlük


    ©2005 birsozluk.com

    1,074219E-02