kalın
| |||||
kalın Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı: "Alt katta her tarafın pencereleri kalın, sık demir parmaklıklarla örtülüydü."- H. R. Gürpınar. Enli ve gür (kaş). Yoğun, akıcılığı az olan: "Kalın bir sis tabakası."- . Etli, dolgun: "Dudakları kalın, yüzü ergenlik içinde..."- M. Ş. Esendal. Pes (ses). Gelin olacak kıza erkek tarafından verilen para veya armağan, ağırlık: "Babam senden çok mu istedi kalını?"- Halk türküsü. Mayalı hamurun parçalara ayrılıp tandırda pişirilmesiyle elde edilen ekmek türü. "kalın" nasıl hecelerine ayrılır ka-lın İlgili Kelimelerağır yağalçak ses ayraç bağırsak kazıntısı bakaya bakiye bakkal kağıdı baritli yıkama basklarnet basur bölme büzük cop davudi destek doku divlek donra dört kaşlı enkaz eldiveni eşek kafalı göden gürlemek hafif harabe ibrişim kalas kalın kafa kalın kafalılık kalın seslilik kalınca kalınlaşma kalınlaşmak kalınlaştırma kalınlaştırmak kalınlaştırtma kalınlaştırtmak kalınlatma kalınlatmak kalınlık KALINMA kaplama kaşe kayır kolik kolit kolon kör bağırsak kütük lobut MAKROME | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |