kalkmak
| |||||
kalkmak Gitmek üzere yerinden ayrılmak: "Niye kalktınız, biraz daha otursaydınız."- . (-den) Oturma durumundan dik duruma gelmek, doğrulmak: "Annem yerinden kalktı, yanıma geldi, bir kolunu uzatarak omzuna doladı."- H. Z. Uşaklıgil. (-den) Uyanarak yataktan ayrılmak: "İstemeye istemeye, altüst olmuş yataktan kalktım."- Ö. Seyfettin. Yukarı doğru yükselmek: "Terazinin bir gözü inince öbürü kalkar."- . Taşıtlar yola çıkmak: "Tren saat onda kalktı."- . (-den) Uçmak, havalanmak: "Uçak pistten kalktı."- . Yerinden ayrılıp yol almaya başlamak: "Çıkın arabaya, kalkacak şimdi, kalacaksınız buracıkta!"- O. C. Kaygılı. (-e) Hayvan iki art ayağı üzerinde dik durum almak: "At, art ayakları üzerine kalktı."- . Kabarmak, ayrılmak: "Masanın kaplaması kalktı."- . Derlenip götürülmek: "Ne zaman kalkacağını, nereye gömüleceğini bilmek, bildirmek mümkün değil."- M. Ş. Esendal. Hasta iyileşerek gezecek duruma gelmek: "Hasta bir haftaya kadar kalkar."- . Varlığı, hayatı son bulmak: "Halifelik kalktı."- . (-den) Yok olmak, artık bulunmamak: "Ortalıktan kar kalkınca..."- . (-e) Girişmek, başlamak, davranmak, yeltenmek: "Gözlüklerini takmadan okumaya kalktı."- N. Cumalı. Geçerli olmamak, geçerliğini yitirmek, geçmez olmak: "Yasanın bu maddesi kalktı."- . Uygulanmaz olmak: "Sıkıyönetim kalktı."- . Güncelliğini yitirmek: "Bu âdet çoktan kalktı."- . (-e) Bir durumdan başka bir duruma geçmek: "Dörtnala kalkmak."- . "Tırısa kalkmak."- . (-den, -e) Başka yere gitmek, taşınmak: "O yıl, çok geçmeden piyade taburu bizim ilçeden başka ilçeye kalktı."- N. Cumalı. (-e) Ayakta beklemek: "Mektepte cezaya kalkmış gibi duruyorsun."- F. R. Atay. "kalkmak" nasıl hecelerine ayrılır kalk-mak İlgili Kelimelerkalkma | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |