karartmak
| |||||
karartmak Rengini karaya çevirmek, esmerleştirmek, siyahlaştırmak: "Güneş tenini karartmış."- . Karanlık duruma getirmek: "Perdeler odayı kararttı."- . Işığı kısmak veya örtmek. mecaz Kötü bir duruma getirmek: "Seyahat onu yormuş ve karartmıştı."- P. Safa. "karartmak" nasıl hecelerine ayrılır ka-rart-mak İlgili Kelimelerkarartmayakmak | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |