kaynaşmak
| |||||
kaynaşmak Ayrılmayacak bir biçimde birleşmek: "Çakılla çimento kaynaşır."- . Çok kalabalık ve hareketli olmak, hareket etmek: "Kumun üstünde bir sürü kadın erkek, oğlan kız kaynaşıyor."- F. R. Atay. Birbirine iyice uymak: "Bu iki renk iyi kaynaşmış."- . mecaz Uyuşmak, yakın ilişki kurmak, derinleştirmek, iyi anlaşmak: "Ceylanlarla kaynaşan çocuk, onların seslerini tıpkı onlar gibi çıkarmayı öğrenmişti."- H. E. Adıvar. mecaz Huzursuzluk çıkmak. kimya Birleşmek. "kaynaşmak" nasıl hecelerine ayrılır kay-naş-mak İlgili Kelimelerbirleşmekhaşır neşir olmak kaynaşma | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |