kazımak
| |||||
kazımak Bir aleti sürterek bir şeyin yüzündeki tabakayı kaldırmak: "Tahtanın boyasını kazımak."- . Bir araç kullanarak silmek, çıkarmak: "O daktilo yanlışını iğneyle kazıyarak düzeltebilirsin."- . Sertçe ovmak. Tıraş etmek: "Sakalını kazımak."- . (nsz) Metal bir yüzey üstüne sert bir araçla şekil çizmek, yazı yazmak, nakşetmek: "Mühür kazımak."- . mecaz Aslını, kökünü çok detaylı araştırmak: "Avrupalılar, medeni bir adamı kazıyacak olursanız altında gorili bulursunuz, derler."- H. C. Yalçın. tıp (***) Vücuttaki yabancı bir cismi hasta, zararlı veya istenmeyen bir organı almak, temizlemek, yok etmek: "Çıbanı kazıyarak aldılar."- . "kazımak" nasıl hecelerine ayrılır ka-zı-mak İlgili Kelimelerkazağıkazıma | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |