kesinti
| |||||
kesinti Kesilen parça, kırpıntı: "Gerçi çeviri kitaplarda, çevirilerin özensizliği, kesintiler hoş görülecek gibi değil."- A. Ağaoğlu. Bir işin bir süre için durması, inkıta, fasıla: "İşimiz hiçbir kesintiye uğramadan yürüyor."- . ekonomi Ödenen bir paradan herhangi bir sebeple kesilen bölüm: "Bu ücretin hiçbir kesintisi yoktur."- . "kesinti" nasıl hecelerine ayrılır ke-sin-ti İlgili Kelimelerağır aksakakıcı bir düziye boşluk brüt fasılasız kesintili kesintisizlik kırpmak layenkati net sekte vermek sürekli temiz para teselsül etmek | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |