kol gezmek
| |||||
kol gezmek güvenlik amacıyla dolaşmak: "Bunlar şehir subaşısının adamları, dizdarlardı. Kol geziyorlardı."- Ö. Seyfettin. dolaşmak: "İnsanı üşütmeyen, ılık gezginci bir yağmur bulutu ağır ağır kol geziyordu."- T. Dursun K. mecaz kötü durum ve davranışlar çokça olmak: "Bazı ülkelerde sansürün kol gezdiği görülüyor."- A. Kabaklı. | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |