kucak
| |||||
kucak Açık kollarla göğüs arasındaki bölüm, aguş: "Kucağımdaki yavrumla yapayalnız kalmıştık."- S. M. Alus. sıfat Açık kollarla göğüs arasına sığabilen miktarda olan. mecaz Herhangi bir durumun veya şeyin sınırlarının arası, iç: "Oralar her saldırganlıktan korunmuş Türk kucağı idi."- R. E. Ünaydın. mecaz Ortam, ocak: "On yıl var ayrıyım Kına Dağı'ndan / Baba ocağından, yâr kucağından"- F. N. Çamlıbel. "kucak" nasıl hecelerine ayrılır ku-cak İlgili KelimelerAGUŞbağrına basmak Ce koçmak koçuşmak kollarının arasına almak kucak kucak kucaklama kucaklanış kucaklanma kucaklanmak kucaklaşabilme kucaklaşabilmek kucaklaşma kucaklaştırma kucaklaştırmak kucaklayabilme kucaklayabilmek kucaklayış kucaklayıverme sarmak | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |