kurumak TÜRKÇE SÖZLÜK - KURUMAK - kurumak
Ana sayfa


kurumak
  • SÖZLÜK ANLAMI

  • Islaklığını, nemini yitirerek kuru duruma gelmek:
    "Çıplak dallarda henüz kuruyamayan su damlaları parlak, mavi birer boncuk gibi parlıyordu."- H. E. Adıvar.

    Bitki, suyu çekilip cansız duruma gelmek:
    "Bu ulu ağaç yerlerde sürüne sürüne kurudu ve etrafını dikenler, ısırganlar bürüdü."- A. H. Müftüoğlu.

    Akarsu, göl vb.nin suyu kalmamak:
    "Kurumuş dere gibi taşlık bir yerden geçtik."- H. R. Gürpınar.

    Bazı nesneler yumuşaklığını yitirmek, sertleşmek:
    "Darı ve mısır yemekten bağırsakları kurumuştu."- R. H. Karay.

    mecaz Cılızlaşmak, sıskalaşmak, zayıflamak:
    "Karısı hırçınlıktan kurumuş bir kadın."- M. Ş. Esendal.

    mecaz Çok susamak.

    "kurumak" nasıl hecelerine ayrılır
    ku-ru-mak



    İlgili Kelimeler

    kakırdamak
    kırıntı
    kuruma


    Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri
    Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri |

    Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı,
    dizinler halinde 120.000 türkçe kelime içinde gezme ve arama
    ayrıca anlam girebilme imkanı, geniş kapsamlı türkçe sözlük


    ©2005 birsozluk.com

    1,757813E-02