köprü TÜRKÇE SÖZLÜK - KÖPRÜ - köprü
Ana sayfa


köprü
  • SÖZLÜK ANLAMI

  • mecaz İki şey arasında bağ veya ilişkiyi sağlayan şey:
    "Annesinin yalnız onunla değil, hiç kimseyle bir köprüsü yoktu."- M. Mungan.

    denizcilik Geminin önünü iyice görecek bir yükseklikte, sancaktan iskeleye kadar kurulan kumanda yeri.

    spor Güreşte omuzları yere değdirmemek için ayakları ve alnı yere dayayıp beli yukarı kaldırarak alınan durum, güreşçi köprüsü.

    spor Vücudun, sırt yere dönük olarak el, baş veya diz yere dayanarak yay biçimi aldığı durumu.

    tıp (***) Olmayan dişlerin yerini tutmak veya takma dişleri ağızdaki dişlere sağlam tutturmak amacıyla yapılan diş protezi.

    Herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımının, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan ahşap, kâgir, beton veya demir yapı:
    "Bu camiler, bu çeşmeler, bu köprüler rastgele yapılmadı."- O. S. Orhon.

    "köprü" nasıl hecelerine ayrılır
    köp-rü



    İlgili Kelimeler

    baypas
    damar aktarma
    gelir ortaklığı
    güreşçi köprüsü
    köprücü
    köprücülük
    köprüleniş
    köprülenme
    köprülenmek
    köprülü
    mahmuz
    şirketler birliği
    TABLİYE
    viyadük


    Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri
    Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri |

    Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı,
    dizinler halinde 120.000 türkçe kelime içinde gezme ve arama
    ayrıca anlam girebilme imkanı, geniş kapsamlı türkçe sözlük


    ©2005 birsozluk.com

    0,015625