köprü
| |||||
köprü mecaz İki şey arasında bağ veya ilişkiyi sağlayan şey: "Annesinin yalnız onunla değil, hiç kimseyle bir köprüsü yoktu."- M. Mungan. denizcilik Geminin önünü iyice görecek bir yükseklikte, sancaktan iskeleye kadar kurulan kumanda yeri. spor Güreşte omuzları yere değdirmemek için ayakları ve alnı yere dayayıp beli yukarı kaldırarak alınan durum, güreşçi köprüsü. spor Vücudun, sırt yere dönük olarak el, baş veya diz yere dayanarak yay biçimi aldığı durumu. tıp (***) Olmayan dişlerin yerini tutmak veya takma dişleri ağızdaki dişlere sağlam tutturmak amacıyla yapılan diş protezi. Herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımının, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan ahşap, kâgir, beton veya demir yapı: "Bu camiler, bu çeşmeler, bu köprüler rastgele yapılmadı."- O. S. Orhon. "köprü" nasıl hecelerine ayrılır köp-rü İlgili Kelimelerbaypasdamar aktarma gelir ortaklığı güreşçi köprüsü köprücü köprücülük köprüleniş köprülenme köprülenmek köprülü mahmuz şirketler birliği TABLİYE viyadük | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |