muntazam
| |||||
muntazam Düzgün. Düzenli, derli toplu: "İyilerin muntazam tamlığında bulamadığını, onlardan uzaklarda aramaya karar vermişti."- E. Şafak. zarf Düzenli, sürekli ve düzgün bir biçimde: "Bizi beslemek için muntazam yumurtlarlar."- Ö. Seyfettin. "muntazam" nasıl hecelerine ayrılır mun-ta-zam | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |