parlak
| |||||
parlak Parlayan, ışıldayan: "Siyah, çıplak dallarda henüz kuruyamayan su damlaları parlak, mavi birer boncuk gibi parlıyordu."- H. E. Adıvar. Temiz ve ışıklı: "Sabahleyin gökyüzü parlak, ufuk açıktı / Güneşli bir havada yaylımız yola çıktı"- F. N. Çamlıbel. mecaz Göze çarpacak kadar başarılı: "Birinci İnönü Harbini parlak bir zaferle kazandık."- A. Gündüz. kaba konuşmada Yüzü güzel (oğlan). "parlak" nasıl hecelerine ayrılır par-lak İlgili Kelimelerakdeniz mavisiankara tavşanı kızıl aydınger aynalı lal bedirlenmek lustrin mat metalik renk bulanmak narçiçeği necef taşı nova nur gibi celi cila ölü renk parıltılı parıltısız parlaklaşma parlaklaşmak parlaklaştırma parlaklaştırmak parlaklık pırıl pırıl çıldır çıldır polisaj revnak Değişen yıldız saten soluk sönmek sönük donuk şaşaa şıkır şıkır tavşankanı fer ferli firfiri yalabık yaldırak yusufçuk ipil ipil ipildemek | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |