saat
| |||||
saat Bir günlük sürenin yirmi dörtte birine eşit, altmış dakikalık zaman dilimi, zaman parçası: "Beş altı mil ötedeki karşı kıyıya bir saatte varabilirdik ancak."- A. Erhat. Vakit, zaman: "Oyuncular meyus olmayarak gene saati geldiği vakit perdelerini açtılar."- M. Ş. Esendal. Bir işin yapıldığı belli bir zaman: "Yemek saati."- . "Kahvaltı saati. Uyku saati. Çalışma saati."- . Günün hangi anı olduğunu gösteren alet: "Kolundaki krom saate göz attı."- R. H. Karay. Sayaç: "Elektrik saati. Su saati."- . "saat" nasıl hecelerine ayrılır sa-at İlgili Kelimelerakrepayar fanus ileri almak kadran kordon köstek mine saat camı saat cebi saat tutmak saatçi saatçilik saatli sularında yarım yelkovan zemberek | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |