sallanmak
| |||||
sallanmak Bağlı bulunduğu yerde gevşek duruma gelip yerinden oynamak, kımıldamak: "Dişi sallanıyor."- . Bir şey belli noktasından bir yere bağlı kalmak şartıyla, o noktanın iki tarafına aynı doğrultuda ve sürekli olarak gidip gelmek: "Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol."- Y. K. Beyatlı. Salıncak, hamak vb.nde kendini sallamak. Güçlü bir biçimde sarsılmak, titremek: "Yere çivilenmiş koca masayı sarsarken oda bir salıncak gibi sallanıyor."- S. F. Abasıyanık. mecaz Vaktini boş ve yararsız işlerle uğraşarak geçirmek, oyalanmak, savsaklanmak. mecaz Makamından veya bulunduğu durumdan uzaklaşmak, yerini bir başkasına bırakmak tehlikesiyle karşılaşmak. "sallanmak" nasıl hecelerine ayrılır sal-lan-mak İlgili Kelimelerdingildemekırganmak sallanma yalpalanmak | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |