sarılmak
| |||||
sarılmak Sarma işi yapılmak: "Ellerine sarıldım, öpüyorum, sorularımı tekrarlıyorum."- R. H. Karay. (-e) Bir şeyin üzerine bir veya birkaç kez dolanmak: "Yeldirmelerine sarılmış yanık yüzlü bir küme köy kadını hep birden trene ellerini uzatıyor, bağırıyordu."- H. S. Tanrıöver. (-e) Kollarını dolamak, kucaklamak: "Sarıldığı gibi iki yanağından içtenlikle öpmüştü müdürü."- A. Kulin. Bütün gücü ile ele almak. Hemen yapmaya koyulmak, girişmek: "Hemen kaleme sarıldım, benim güzel kardeşim, sana geçen bir ayda başımdan geçenleri yazacağım."- M. Ş. Esendal. mecaz Büyük bir istekle kendini vermek, benimsemek: "İkinci sınıfa geçtikten sonra derslerine daha fazla sarılmıştır."- F. R. Atay. "sarılmak" nasıl hecelerine ayrılır sa-rıl-mak İlgili Kelimelerdürülmeksarılma | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |