savurmak TÜRKÇE SÖZLÜK - SAVURMAK - savurmak
Ana sayfa


savurmak
  • SÖZLÜK ANLAMI

  • Havaya atıp dağıtmak, saçmak:
    "İşçiler buğdayı savurmakta ve taneyi samandan ayırmaktadır."- N. F. Kısakürek.

    Rüzgâr, şiddetle eserek bir yeri, bir şeyi altüst etmek, havaya kaldırmak, dağıtmak.

    Kaldırıp atmak, fırlatmak:
    "Adam birden silkinip beni yavaşça yana savurdu."- N. Eray.

    (nsz) Şiddetle döndürerek sallamak, kaldırarak vurmak:
    "Kılıç savurmak. Değnek savurmak."- .

    Bir sıvının havalanmasını veya kaynayan sıvının taşmasını önlemek, soğutmak amacıyla alıp yine kendi kabına dökmek:
    "Sarnıcın suyunu savurmak."- .

    Sallamak, uçurmak, dalgalandırmak:
    "Ayaklarını boşluğa savururken küçük dolap gürültüyle yıkıldı."- P. Safa.

    (nsz) Yalan, küfür vb. söylemek:
    "Onun bütün çapkınlığı Solmaz'a yoldan geçerken savurduğu birkaç kelimeden ibaretti."- H. Taner.

    mecaz Boşuna ve çok miktarda harcamak, israf etmek:
    "Paraları savurmak."- .

    "savurmak" nasıl hecelerine ayrılır
    sa-vur-mak



    İlgili Kelimeler

    savurma
    yele vermek


    Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri
    Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri |

    Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı,
    dizinler halinde 120.000 türkçe kelime içinde gezme ve arama
    ayrıca anlam girebilme imkanı, geniş kapsamlı türkçe sözlük


    ©2005 birsozluk.com

    0,1953125