seyretmek
| |||||
seyretmek Bir şeyin durumunu, oluşumunu gözlemek, bakmak: "Uzun İhsan Efendi olan biteni çaresizlikle seyrediyordu."- İ. O. Anar. (-i) Bir olaya karışmadan bakmak: "Rabia biraz şaşkın, salapuryada arkadaş olduğu çocuklu tazenin kocasıyla buluşmasını seyrediyordu."- H. E. Adıvar. Eğlenmek, görmek, öğrenmek vb. için bakmak, izlemek: "Ben, çok güzel bir şey seyrediyorsam tiyatroda, daha ne kadar sürecek piyes diye aklıma getirmem."- N. Hikmet. Taşıt, ilerlemek, yol almak. Hastalık vb. sürmek, devam etmek: "Gözlerini yumdu ve kendini ağır aksak seyreden bir rüyanın içinde buldu."- E. Şafak. "seyretmek" nasıl hecelerine ayrılır sey-ret-mek İlgili Kelimelerseyretmetemaşa etmek | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |