süzülmek
| |||||
süzülmek Süzme işine konu olmak: "Bal süzüldü."- . Akmak: "Gözlerimden yaşlar süzüldü."- . Kuş kanatları gerili olarak görünür bir hareket yapmadan havada ilerlemek: "Kuş, gene havada süzülüp daireler çiziyor."- M. Ş. Esendal. mecaz Sessizce ve görünür bir hareket yapmadan ilerlemek: "Baktım süzülüp geçti açıktan iki sandal."- Y. K. Beyatlı. mecaz İnsan sessiz, gizlice ve kayıyormuş gibi gitmek: "Bir daha vurdum ve cevap alamayınca her zaman yaptığım gibi usulca kapıyı açıp içeri süzüldüm."- H. Taner. mecaz Göz baygınlaşmak, mahmurlaşmak: "Bu sözleri söylerken mebusun gözleri süzülerek ufalıyordu."- P. Safa. mecaz Uyumlu bir biçimde ve salınarak yürümek: "Bir tanesinin elinde-muhakkak çalmış olacak- bir şık şemsiye, o günün sosyete hanımlarını taklit ederek kırıtıyor, süzülüyorlardı."- H. E. Adıvar. mecaz Yüzüne nazlı bir anlam vermek. mecaz Çok zayıflamak: "Yedi sekiz gün içinde kızcağız, süzülmüş, solmuş, gözleri çukura kaçmıştı."- M. Ş. Esendal. "süzülmek" nasıl hecelerine ayrılır sü-zül-mek İlgili Kelimelerelenmeksüzülme | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |