sıkmak TÜRKÇE SÖZLÜK - SıKMAK - sıkmak
Ana sayfa


sıkmak
  • SÖZLÜK ANLAMI

  • Çevresine sarılarak veya bir şey sararak çepeçevre basınç altına almak:
    "Yalnız kalan kadın titriyor, hıçkırarak kucağındaki yavrusunu sıkıyor."- Ö. Seyfettin.

    Bir şeyin suyunu, yağını, sıvı kısmını basınçla çıkarıp akıtmak:
    "Limon sıkmak. Üzüm sıkmak."- .

    Dar gelmek:
    "Belimi sıktı kemer"- Halk türküsü.

    Basınçlı bir araçla fışkırtmak, püskürtmek:
    "Yangına su sıkmak."- .

    Silahla ateş etmek:
    "Küçük hanım, tabancayı kalbine sıkmak istemiş."- H. R. Gürpınar.

    Baskı altına almak, üzmek, bunaltmak, zorlamak:
    "Çocuğu çok sıkıyorlar."- .

    mecaz Sıkıntı vermek:
    "... ihtimal inanmayacaksınız. Fakat ben sizi sıkmamak için uzatmayarak anlatacağım."- Ö. Seyfettin.

    mecaz Yalan söylemek.

    "sıkmak" nasıl hecelerine ayrılır
    sık-mak



    İlgili Kelimeler

    sıkma


    Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri
    Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri |

    Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı,
    dizinler halinde 120.000 türkçe kelime içinde gezme ve arama
    ayrıca anlam girebilme imkanı, geniş kapsamlı türkçe sözlük


    ©2005 birsozluk.com

    8,984375E-02