sıvanmak
| |||||
sıvanmak Sıvama (I) işi yapılmak: "Harç duvara sıvandı. Çocuğun elleri mürekkeple sıvandı."- . Bir işe girişmek: "Hepsi bit, sirke içinde; sıvandım, hepsini temizledim."- H. E. Adıvar. Sıvama (II) işi yapılmak: "Sıvanmış, pembe kolunda bir kumral ben vardı."- M. C. Kuntay. İştahla yemek: "Masa komşularını yan yan baktıracak bir rağbetle gelen balığa sıvandı."- H. R. Gürpınar. "sıvanmak" nasıl hecelerine ayrılır sı-van-mak İlgili Kelimelersıvanma | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |